ŞAM – Osmanlının 400 yıl süren sömürüsü ve işgali ardından Suriye’ye giren sömürgeci Fransızlar 29 Mayıs 1945 tarihinde sömürü ve hegemonyaya hayır diyen Suriye parlamentosunu ağır silahlarla yoğun ateşe tutmuş, parlamentoyu kahramanca savunan iç güvenlik güçleri ve jandarmaları şehit etmişti.
Ulusal egemenlik ve onurunu savunma kararlılığıyla birçok şehidin düştüğü bu tarih; İç Güvenlik Güçlerimizin her yıl ulusal etkinliklerle kutladıkları gün haline geldi.
Bu yıl 71.’si düzenlenen İç Güvenlik Güçleri Günü etkinlikleri de; vatan topraklarında ulusal bağımsızlık ve egemenlik için verilen destansı direniş ruhunu besleyen vatanseverlik ve vefa duygusunun bir yansımasını teşkil ediyor.
Sömürgeci Fransızlar vatan toprakları üzerinde yaklaşık 25 yıl kaldıktan sonra 1943 yılında Suriye topraklarının tamamından defedilerek, Suriye’nin istiklalini tanımaya mecbur edildiler. İkinci dünya savaşının 8 Mayıs 1945 tarihinde bitmesiyle birlikte Fransa sömürgecilik yoluna geri dönmüş bazı güçlerini bölgeye yığmaya gayret göstermiş ve Suriye halkının duygularını provoke etmeye çalışmıştı. Yeniden Suriye’ye ayak basmak için ulusalcı direniş alevini söndürmeye çalışmıştır.
29 Mayıs 1945’te Fransızlar hak ve özgürlüklere saldırmak ulusalcı duyguları yok etmek için askerlerini ve zırhlı araçlarını başkent Şam sokaklarıyla birlikte Suriye’nin diğer bazı kentlerine yığarak Parlamento Binasını da çembere almıştı.
O zamanın Fransız güçleri komutanı General Oliva Rojee; Suriye parlamentosu başkanından Fransız işgali ve sömürüsüne karşı direnen Suriye halkına karşı güç kullanarak halk direnişini yok etmesini talep etmişti. Fransız general Suriye halkından intikam alma tehditleri savururken; parlamento başkanından ayrıca parlamentoyu koruyan polis ve jandarmalardan parlamento binası karşısındaki Fransız genelkurmay başkanlığı binası üzerinde bulunan Fransız bayrağına selam durmaları şartını ileri sürmüştü.
Söz konusu tehdit yurtsever Suriyelilerden olumsuzlukla karşılaşınca işgalci sömürücüler parlamento binasını ateş yağmuruna tuttu. Binayı koruyan iç güvenlik güçleri ve jandarmalar Fransız güçlerinin zırhlı araçları, topları ve taramalı silahlarına karşı kahramanca karşı koysalar da, 30 kadar aslanımız Fransız yüzlerce askere karşı dengesiz bir çatışmanın içine girmişlerdi. Korumacıların cephaneleri bitince işgalci güçler tarafından yoğun ve ağır ateşe maruz kalan parlamento binasında yangın çıkmış, bazı bölümleri yıkılmıştı. Kin ve ağır silahlarla donanımlı Fransız işgal askerleri de bunu fırsat bilerek binanın içine girmişlerdi. Geriye sağ kalanlar vahşice katletmiş 30 kahramandan sadece 2 kahramanımız sağ kalabilmişti.
Sömürücü Fransızların 29 Mayıs saldırısı sadece parlamentoda işledikleri katliamla kalmamış, bilakis daha önceden hazırlanan plan gereğince bütün Şam ve Suriye’nin diğer kent ve beldelerine uzanmıştı.
Fransız sömürgecilerine karşı direniş yılları boyunca Suriye halkı canı ve kanıyla ödünler vermişti. Bugün de Suriye halkı yine Fransa ve Osmanlı torunu Erdoğan rejimi başta olmak üzere bölgesel, Arap ve Batılı bir kısım rejimlerin finansı, desteği ve komutalarıyla faaliyet gösteren çokuluslu tekfirci ve kiralık teröristlerle mücadele ediyor. Onur verici bu mücadelesinde de yine şehit kanları ve kahraman duruşlarıyla şanlı destanlar yazıyor.
Son olarak da Fransa, İngiltere ve Amerika ile birlikte en son geneli çocuk ve kadınlardan yüzden fazla sivilin şehit düştükleri Zara Katliamının yanı sıra yine geneli çocuk ve kadınlardan oluşan 400’den fazla sivilin şehit ve yaralı düştükleri Tartus ve Ceble’de yaşanan bombalı terör eylemlerini kendisinin düzenlediğini aleni olarak açıklayan Ahrar el Şam İslami Hareketinin BMGK’de uluslar arası terör örgütleri listesine alınmasını ısrarla engellemişti.
Tarih boyunca direnen ve sömürgecilerle çatışıp defeden Suriye halkı bugün kahraman ordusu ve cesur güvenlik güçleriyle aynı safta terör ve destekçilerine aynı kararlılık ve azimle mücadelesini sürdürmektedir. Haklı ve meşru direnişte de Suriye’nin şanlı zaferi de yakındır.