Macron: Tüm Ülkeler Suriye’ye Destek Vermeye Hazır Ve Biz Ona Yönelik Yaptırımların Kaldırılması İçin Çalışıyoruz

PARİS (SANA) –  Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, Suriye halkının büyük bir cesaretle yürüttüğü savaşın ardından 8 Aralık’ta karanlıktan ve uzun geceden çıkmayı başaran yeni Suriye’ye tüm ülkelerin destek vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, ekonomik canlanma adına yaptırımların hızla kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Macron, Suriye’deki devrik rejimin ülkedeki tüm kesimlerin haklarını reddetmesinin ardından, bugün Suriye’nin karşı karşıya olduğu zorluğun herkese saygı duyan kapsamlı bir yönetim sistemi kurmak olduğunu belirtirken, ”Suriye’de istikrarın sağlanması için bu şarttır ve Fransa, bunun sağlanmasına ve güvenliğin sağlanmasına yardımcı olacak, ayrıca bölgede istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacaktır”ifadelerini kullandı.

Macron ayrıca, Suriyeli mültecilerin ülkelerinin yeniden yapılanma sürecinde ve geçiş sürecinde yer alabilmeleri için geri dönüşleri için elverişli koşulların sağlanması gerektiğini, çünkü onların yeniden yapılanma sürecinde kullanılabilecek büyük yeteneklere sahip olduklarını vurguladı.

Fransa Devlet Başkanı, Suriye’de onlarca yıl süren savaşın ardından ülkedeki insani ve ekonomik durumun bir diğer zorluk oluşturduğunu belirtti.

Devlet Başkanı Macron açıklamasında, Fransa’nın Suriye’nin ekonomik canlanmasına olanak sağlamak için Avrupa yaptırımlarının hızla kaldırılmasını talep ettiğini kaydederken de, ülkesinin Suriye’de istikrarı sağlamak ve insani yardım amacıyla 50 milyon dolar yardımda bulunduğunu kaydetti.

Devrik rejimin kurbanlarının izlerini silmek de dahil olmak üzere çok sayıda suç işlediğini belirterek, adalet ve cezasızlıkla mücadele konusunda bir zorluk yaşandığını ifade eden Macron şöyle devam etti: ”Suriye deneyimi de dahil olmak üzere uluslararası deneyimler, cezasızlıkla mücadele yeteneğinin son derece önemli olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda hukuki ve yargısal çalışmaların yapılması gerekiyor ve bu konu, Suriye’de istikrar ve birliğin sağlanmasının ve inşa edilmeye çalışılan yeni toplumsal sözleşmenin temel anahtarı olacaktır.”