NEW YORT 28 EKİM (SANA) – Bugün Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Gazze Şeridi’nde acil ve sürdürülebilir bir insani ateşkes ve düşmanlıkların durdurulması çağrısında bulunan bir kararı kabul etti.
Arap grubunun sunduğu karar taslağına 120 ülke olumlu oy verirken, 13 ülke ve İsrail işgal tarafı karşı çıktı, 45 ülke ise çekimser kaldı.
Karar aynı zamanda Gazze Şeridi genelinde temel mal ve hizmetlerin derhal ve engelsiz olarak sağlanmasını da öngörüyor.
Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Delegasyonu Maslahatgüzar Vekili Dr. El Hekem Dendi, kararın kabul edilmesinin ardından, “Görüşmemiz sırasında İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik kara saldırısına başladığı ve bunun elbette akla hayale sığmayacak kadar çok sayıda sivil kaybına yol açacağı yönünde haberler geliyor. Kardeş Filistin halkına karşı işlediği vahşi suçları gizleyebileceği umuduyla Gazze Şeridi’ndeki iletişimi ve interneti bile kesti. İnsan haklarıyla başımıza ezen ABD’nin başını çektiği Batılı ülkeler tüm bu suçları nasıl meşrulaştıracak?’’ diyerek, bu barbar saldırının, Batılı ülkelerin sahte ve iftiracı bir şekilde “meşru müdafaa hakkı” olarak adlandırdıkları bahaneyle hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğini vurguladı.
Dendi, ‘’Dünya, bazı Batılı ülkelerin yalanlarından ve ikiyüzlülüğünden bıktı.Bugün, İsrail suç sayfalarının yeni bir kara sayfasında, Gazze Şeridi’ne yönelik kanlı saldırı 21. gününde devam ediyor. İsrail katliamları hayal edilemeyecek boyutlara ulaştı’’ diyerek,ABD’nin başını çektiği bazı Batılı ülkelerin alnına yeni bir leke olarak, terör örgütü IŞİD’in diğer tarafı olan “İsrail”in barbarlığından Gazze’de hiçbir şeyin kurtulamadığına dikkat çekti.
Dendi konuşmasında da , Suriye’nin karar taslağına lehte oy verdiğini çünkü bu kararın öncelikle barbar İsrail savaş makinesini durdurmayı amaçladığını ve kardeş Filistin halkına yönelik acımasız saldırganlığın derhal durdurulmasını talep ettiğini açıklayarak, Suriye’nin kardeş Filistin halkına tam desteğini, onların meşru mücadelesinin uluslararası hukukla garanti altına alındığını ve başkenti Kudüs olan bağımsız devletlerini kurma haklarını yineledi.