ASTANA – Astana formatında Suriye konulu yirminci uluslararası toplantıda garantör ülkelerin nihai bildirisi, ülkelerin Suriye’nin kuzeyindeki terörist oluşumları destekleyen uygulamalarını kınadığının altını çizerek, bölgede güvenlik ve istikrarın ancak Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceğini ve terörle mücadele ve ayrılıkçı gündemleri ve İsrail’in Suriye topraklarında tekrarlanan saldırılarını reddetmek için ortak eylemin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
20 ve 21 Haziran tarihlerinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen uluslararası toplantının kapanış bildirisinde, Astana formülünün garantör ülkeleri (Rusya, İran ve Türkiye) temsilcileri, son uluslararası ve bölgesel gelişmeleri görüştüler. Üç ülke, bu ilkelere uluslararası saygı ve bağlılığın gerekliliğini vurgulayarak, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, birliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne ve Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerine olan kesin bağlılıklarını vurguladılar’’ ifadeler kullanıldı.
Garantör ülkeler ayrıca Rusya, İran, Suriye ve Türkiye dışişleri bakan yardımcılarının 20 Haziran’da Astana’da gerçekleşen yapıcı istişarelerine de dikkat çekti.
Dört ülkenin savunma bakanları ve özel servislerinin çalışmaları ile koordineli olarak Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesine yönelik yol haritasının hazırlanmasında kaydedilen gelişmeleri ele alan garantör ülkeler, , 10 Mayıs 2023’te dışişleri bakanları ve 25 Nisan 2023’te Moskova’da yapılan dörtlü savunma bakanları toplantılarında varılan düzenlemelerin takibi için bu alanda sürekli etkin çabaların önemini vurguladılar.
Astana’da toplanan garantör ülkelre, bu sürecin iyi komşuluk ilişkileri temelinde ilerletilmesinin, terörle mücadelenin ve Suriyelilerin onurlarını koruyacak şekilde güvenli ve gönüllü dönüşleri için uygun koşulların yaratılmasının önemini vurgularken, Terörizmin her biçimi ve tezahürüyle mücadele etmek için ortak eylemde bulunma ve Suriye’nin egemenliğini, bütünlüğünü ve toprak bütünlüğünü baltalamayı ve komşu ülkelerin bölgesel güvenliğini tehdit etmeyi amaçlayan ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılığını ifade ettiler.
Ülkeler, İdlib gerilimi azaltma bölgesindeki durumu ayrıntılı olarak inceledi ve istikrar ve İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesi ve çevresinde insani duruma hizmet eden şeyleri sağlamak için daha fazla çaba göstermeyi kabul ettiler.
Bu bağlamda garantör ülkeler, kuzeydoğu Suriye’deki durumu tartıştı ve bu bölgede sürekli güvenlik ve istikrarın ancak Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği konusunda anlaşarak, terörle mücadele bahanesiyle yasadışı özyönetim girişimleri de dahil olmak üzere, sahada yeni bir gerçeklik yaratmayı amaçlayan tüm girişimleri reddetti ve Suriye’nin birliğini baltalamayı amaçlayan ve komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlerle yüzleşme konusundaki ısrarını vurguladılar.
Suriye’ye iade edilmesi gereken petrol gelirlerinin yasadışı olarak ele geçirilmesine ve transfer edilmesine karşı olduklarını bir kez daha teyit eden garantör ülkerler, barışçıl gösterilerin bastırılması, zorunlu askerlik ve ayrımcı uygulamalar da dahil olmak üzere, ayrılıkçı grupların Fırat’ın doğusunda sivillere karşı uyguladığı her türlü baskıdan derin endişelerini dile getirdiler.
Bildiriye göre Garantör devletler, İsrail’in sivilleri hedef alan saldırılar da dahil olmak üzere Suriye’ye yönelik tekrarlanan saldırılarını kınadı ve bu eylemleri uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ile Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak değerlendirdi ve bu ihlaller, bölgede istikrarı bozucu ve gerilimi tırmandırıcı olarak nitelendirildiler.
Bunun yanında, Suriye Golan’ın işgalini reddeden Birleşmiş Milletler kararlarının bu konudaki ilgili hükümleri de dahil olmak üzere, evrensel olarak tanınan uluslararası yasal kararlara uyulması gereğini yeniden teyit etti.
Garantör ülkeler, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı uyarınca, Suriye liderliği ve mülkiyeti altında ve Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırmasıyla siyasi çözüm sürecini ilerletme konusundaki taahhütlerini yenilediler ve Astana formülünün garantör ülkelerinin kararlı katkılarıyla kurulan Anayasa Tartışma Komitesi’nin Soçi’de düzenlenen Suriye Ulusal Diyalog Konferansı kararlarının uygulanmasındaki önemli rolünü vurguladı.
Suriyeli tarafların yapıcı bir yaklaşım sergilemesini sağlarken, daha fazla gecikmeden anayasayı tartışmak üzere komitenin dokuzuncu turunu düzenleme çağrısında bulunan garantör ülkeler, tüm tarafların ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in sürekli katılımıyla komitenin çalışmalarını destekleme taahhüdünü teyit ettiler.
Garantör ülkeler ayrıca, geçtiğimiz Şubat ayının 6’sında meydana gelen yıkıcı depremin sonuçları nedeniyle Suriye’deki insani durumun kötüleşmesinden derin endişelerini dile getirdiler ve uluslararası hukuku ihlal eden tüm tek taraflı zorlayıcı önlemleri kınadılar.
Ülkeler, 2672 sayılı BMMYK Kararı ile zorunlu kılınan insani yardımın sürdürülmesinin ve artırılmasının önemini vurgulayarak, Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti’nin depremden etkilenen tüm bölgelere insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmasını da memnuniyetle karşıladı ve ayrımcılık, siyasallaştırma veya önkoşul olmaksızın tüm Suriyelilere yönelik engellerin kaldırılması ve insani yardımın artırılması gerektiğine atıfta bulundular.
Bu bağlamda garantör ülkeler, mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin Suriye’deki ikamet yerlerine güvenli ve onurlu dönüşlerini kolaylaştırma ve geri dönüş ve destek haklarını garanti altına alma gereğini vurgulayarak, Ürdün, Irak ve Lübnan delegasyonlarının uluslararası toplantıya gözlemci olarak katılımını ve Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi temsilcilerini memnuniyetle karşıladılar.
Astana’da gerçekleşen toplantının sonucunda çıkan bildiride grantör ülkler, 20. Suriye konulu Astana Uluslararası Toplantısını düzenledikleri için Kazak makamlarına içten şükranlarını ve teşekkürlerini dile getirirken, Suriye konulu yirmi birinci uluslararası toplantıyı 2023’ün ikinci yarısında düzenleme konusunda anlaştılar.
R.M/M.Y